28 Ocak 2019 Pazartesi

XMAX 400 Sürücü Sırt Dayama Çözümü Denemesi



Önceki X-Max 400 yazılarında da belirttiğim gibi, ergonomik konular bu motosikletle ilgili şikayetçi olduğum belki de tek başlığı oluşturuyordu. 50-100 km lik rotalarda genel olarak bir sorun yaşamazken, daha uzun mesafeli sürüşlerde sırt, bacak kol ağrıları sürüşü çok çileli hale getiriyordu. Bunun dışında Xmax400 neredeyse mükemmel bir motosiklet. Gücü, kullanım kolaylığı, sağlamlığı, bagaj hacmi neredeyse bütün konularda çok başarılı. Ancak uzunca rotalara çıkamayacaksam, benim için motosikletin önemli bir fonksiyonu eksik kalıyor.

Yakın zamanda motosiklet değiştirme planım olmadığı için bu soruna çözüm olabilecek alternatifler üzerinde kafa yormaya başlamıştım. İlk olarak aklıma sırt dayayabileceğim hazırda olan "birşeyi" koltuğa sabitlemek geldi. Bu çerçevede kabin valizimi arka seleye sabitleyerek birkaç sürüş yaptım. 



Genel olarak faydalıydı ama gereğinden fazla uzun olduğu için çok rahat değildim. Kısaltma imkanım da olmadığı için o seçeneği rafa kaldırdım.




Sonrasında benzer şekilde başka bir seçenek geldi aklıma. Sırt çantasına yastik doldurdum ve onu sabitledim arka seleye. Bu opsiyonda da gerekli verimi alamadım. Yastıklar yumuşak geldiği için bir destek sağlamıyorlardı. yAslandıkça geri doğru gittiğim için çok da bir anlamı olmamıştı bu denemenin. 

Zaman geçtikçe başka alternatif üzerine kafa yordum. Havayla şişirilecek desteklerden tutun, hasta destek yastıklarına kadar farklı yöntemler üzerinde durdum. Ancak hiçbiri için fiili bir çalışma yapmadım.

Seçeneklerden biri de hali hazırda selede mevcut olan bel desteğini ilave pimler ile yukarı kaldırmaktı. Onun için de ilave pim yapımı vs gerekecek, hatta binecek yük ile seleye zarar verme ihtimalim olacaktı.



Tüm bu alternatifler çerçevesinde kendimi bu hafta sonu Koçtaş ta buldum. Bir yandan dolanıyor bir yandan da malzemelere bakarak bir çözüm bulabilir miyim diye düşünüyordum. Gözüme Strafor/EPS plakalar ilişti. Elimle bir yoklayınca aslında doğru kullanılırsa bir çözüm olabileceği kanaatine vardım. Katmanlar halinde birbirine yapıştıracak, sonra gerekli ebada getirecek sonrasında ise streç film ile sararak hem yağmurdan korunaklı hale getirip hem de yük binen noktalarını daha mukavim hale getiririm diye düşündüm. 

Uygun yapıştırma silikonunu, 2 adet 5 cm, 1 adet 4 cm kalınlığında strafor plakayı, steç filmi ve falçatayı 100.36 TL ye satın alarak evin yolunu tuttum.


Öncelikle kabin tipi valizimi mastar olarak kullanarak blokları kestim. Kalan parçaları da üzerine gelecek şekilde 6 kat olarak birbirine yapıştırdım. Unutmadan silikonu kullanmak için silikon tabancasına ihtiyacınız olacak, ben apartman görevlisinden rica ettim, sağ olsun işimi görecek bir tabancayı bana temin etti.






Falçata ile hassas kesim yapmak umduğumdan daha zor oldu. Isıtılmış tel ile çalışan strafor bıçakları mevcut. Onlardan edinilebilirse daha hassas kesimler yapılabilir diye düşünüyorum. Böylelikle 6 kat tabakadan oluşan bir strafor bloğum oldu. Üzerine ağırlıklar koydum ve iyice yapışmasını bekledim. Ağırlık olarak resimden de göreceğiniz üzere halter disklerinden kullandım. yaklaşık 20 kg lık bir ağırlık var resimde.




Projenin ilk günü sona ermişti. Son şekillendirmeyi ertesi sabaha bıraktım. Böylelikle yapışma işleminde de risk almamış olacaktım.



Ertesi sabah ilk işim ağılıkları kaldırıp plakaların iyi yapışıp yapışmadığını kontrol etmek oldu. Birbirinden ayırmak için ciddi kuvvet uyguladım ancak ayıramadım, yapışma işlemi başarılıydı. Şimdi sıra ince kesimleri yapmaya geldi. Çantaya bkan yuzunu çantanın girinti ve çıkıntılarına oturacak şekilde kesmeye çalıştım. Fazla kesersem geri dönüş olmayacağı için aşağıya motosikletin başına indim ve orada ilave kesimlerimi yaptım.

Yine aynı şekilde sırt dayama kısmının eğimli kesimi, sırtın oturacayı yüzeye içbükey kavis verme işlemlerini çöp kutusu ve motosiklet arasında mekik dokuyarak yaptım. Sonunda makul bir ürün elde etmiştim. Sırt dayama bloğumu ahtapot lastik ile seleye sabitledikten sonra motosiklete kuruldum. Biraz dah eğim ve bel ayarı için son kesimleri yaptıktan sonra yüzümde bir gülümseme oluştu. Galiba olacaktı.





Doğruca eve çıkıp şimdilik son aşama olan streç film ile kaplamayı yaptım. çıkan ürün biraz büyükçeydi, fazlasıyla kübik ve çakma duruyordu ama önemli olan amacına hizmet etmesiydi. Bu "şey" benim uzun yol için biletim sayılırdı.. 

Sonrasında hemen kıyafetlerimi giyip bir deneme sürüşüne çıktım. İlk birkaç yüz metreden sonra hala çok dik olduğuna karar vermekle birlikte, genel olarak bayağı başarılıydı. Bacaklarımda, kollarımda, sırtımda neredeyse hiç yük binmiyordu. Klasik rotam olan manisa ya gidip geldiğimde projeye 85% olarak onay vermiş durumdaydım. Şimdi streç film sökülecek ve sırt dayama noktası daha eğimli ve bel çukuru biraz daha oturacaak şekilde güncellenecek. Sonrasında "çakma" görünümü bertaraf etmek biraz şekliyle oynayabilirim. Ama asıl olarak sele ile uyumlu, deri görünümlü bir malzeme ile kaplatacağım. Sonrasında ise ver elin Kaş, Kalkan hatta belki de İsviçre Alpleri, kim bilir 😊




3 yorum: